Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu

Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu
ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİNİ İHLAL SUÇU

Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu kapsamında öncelikle özel hayat kavramını incelemek gerekir. Anayasanın 20.maddesinde, herkesin özel ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahip olduğu, özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamayacağı ifade edilmiştir.

Aynı şekilde Türk Ceza Kanununun Özel Hayata ve Hayatın Gizli Alanına Karşı Suçlar kısmında ve kanunun 134.maddesiyle Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu ortaya konulmuştur. Bu suç ile kişilerin özel hayatları ve aile hayatlarının gizliliği koruma altına alınır.

Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçunun Şartları

İhlal Kişilerin Özel Hayatlarının Gizli Alanına İlişkin Olmalıdır

Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu ile kişilerin özel hayatlarının gizli alanı koruma altına alınmıştır. Başka bir ifadeyle kişilerin alışveriş merkezine, tiyatroya, sinemaya vb. kamuya açık yerlere gitmesi her ne kadar özel hayat sayılsa da özel hayatın gizli alanına dahil değildir. Bu kapsamda bir kişinin kamuya açık bir yerde fotoğrafının çekilmesi özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturmazken o kişinin fotoğrafının evindeyken çekilmesi özel hayatın gizli alanını ihlal ettiğinden özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturur. Bu kapsamda eylem özel hayatın gizli alanına yönelik olmalıdır.

Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçunun Özellikleri

Özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun faili de mağduru da herkes olabilir. Başka bir ifadeyle bu suçun faili ya da mağduru olmak için özel bir statüde, belirli mesleğe ya da cinsiyete mensup olunmasına gerek yoktur.

Suç serbest hareketli bir suçtur. Bir diğer ifadeyle bu suç özel hayatın gizli alanını ihlal eden herhangi bir eylem ile işlenebilir. Kanunun ya da amirin hukuka uygun emrinin icrası halinde suç oluşmaz. Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu genel kastla işlenir. Aynı şekilde bu suç uzlaştırma kapsamındaki suçlardandır.

Özel hayatın gizli alanı kişinin sosyal statüsüne göre farklı değerlendirilir. Şüphesi ki herkes kanun önünde eşittir. Ancak sanatçıların, siyasetçilerin, kamu görevlilerinin özel hayatlarının gizli alanı sade vatandaşlara göre çok daha dardır. Başka bir ifadeyle bir eylem sade vatandaşlar bakımından özel hayatın gizliliği suçunu oluşturabilirken bu kişiler bakımından suç oluşturmayabilir. Bu kapsamda fiilin yanında fiilin kime karşı işlendiği de suçun oluşup oluşmaması bakımından önem arz eder.

Cezayı Ağırlaştıran Nedenler

Ceza hukukunda bir suç bakımından nitelikli hallerde verilecek ceza ağırlaşır. Türk Ceza Kanununun 137’inci maddesinde nitelikli haller ifade edilmiştir. Buna göre;

-Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu  görüntü ya da seslerin kayda alınması sureti ile işlenirse ceza bir kat artırılır.

-Özel hayatın gizliliği kamu görevlisi tarafından ve görevinin verdiği yetki kötüye kullanılarak ya da belirli bir meslek ya da sanatın sağladığı kolaylıktan faydalanılarak ihlal edilirse bu hallerde verilecek ceza yarı oranında artırılır.

-Kişilerin özel hayatına ait ses ya da görüntüler hukuka aykırı olarak ifşa edilmesi halinde de temel cezadan daha yüksek bir ceza öngörülmüştür.

Bu kapsamda örneğin bir çilingirin bir kişinin evine girerek gizli kamera yerleştirmesi çilingirin mesleğinin sağladığı kolaylıkla gerçekleştirileceği için nitelikli hal uygulanır. Aynı şekilde bir telefoncunun kendisine tamir etmek maksadıyla verilen telefondaki özel bilgileri alması, kopyalaması, yayması bu suçun nitelikli halini oluşturur. Bu örnek adli makamlara teslim edilen telefon ya da bilgisayardaki özel bilgilerin kamu görevlisince göreviyle ilgili olmamasına karşın okunması, kopyalanması, yayılması durumları için de geçerlidir.

Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçunun Cezası

Türk Ceza Kanunun 134.maddesinde Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu kapsamında suçun temel halinin bir ila üç yıl arasında cezalandırılacağı ifade edilmiştir. Eğer suç kişinin görüntü ya da sesinin kayda alınması şeklinde işlenmesi halinde ceza bir kat artırılır. Ayrıca suç Türk Ceza Kanunu’nun 139.maddesinde ifade edilen nitelikli haller kapsamında işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılacaktır.

Şikayet, Ön Ödeme, Uzlaştırma, Zamanaşımı

Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu TCK 139.maddesi uyarınca şikâyete tabidir. Şikâyet süresi altı aydır. Bu süre hak düşürücü süredir. Başka bir ifadeyle süresinde yapılmayan şikâyet hakkı düşer ve bir daha kullanılamaz.

Uygulamada sıklıkla karşılaşılan bir durum olarak dikkat çekilmelidir ki, polis merkezinde ifade verirken şikâyetçi değilim, şikâyetimden vazgeçtim vb. ifadelerin kullanılması şikâyet hakkını düşürür. Bu bakımdan polis merkezinde ifade verirken dikkatli beyanlarda bulunmak gerekir. Çünkü şikâyetten feragatin geri dönüşü yoktur.

Suç ön ödeme kapsamında değildir. Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu uzlaştırmaya tabi suçlardandır. Özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun temel şeklinin dava zamanaşımı suçun işlendiği tarihten itibaren sekiz yıldır. Bu süre içinde soruşturma ve kovuşturma yapılmalı ve fail cezalandırılmalıdır. Mala zarar verme suçunun nitelikli halleri bakımından ise dava zamanaşımı süresi on beş yıldır.

Adli Para Cezası, Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu bakımından adli para cezası öngörülmemiştir. Ancak şartları varsa hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi mümkündür.

Siyasetçilerin Ya Da Ünlü Kişilerin Özel Hayat Sınırı

Sıradan kişiler bakımından özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun oluşabilmesi için ihlal bireyin özel hayatının gizli alanına yönelik olmalıdır. Örneğin bir kişinin parkta, caddede, sokakta yürürken, otururken, konuşurken fotoğraflarının çekilmesi bu suçu oluşturmazken, kişinin evinde uyurken, televizyon izlerken, yemek yaparken vb. şekilde fotoğrafının çekilmesi bu suçu oluşturur. Burada ayrım kişinin kamusal alanda olup olmamasıyla ilgilidir. Ancak siyasetçiler ya da ünlü kişiler bakımından özel hayatın sınırları biraz daha geniştir. Burada kamunun ilgisinin ve bilgilenme hakkının gereği bu kişilerin özel hayatlarının gizli alanı daha dardır.

Bir örnekle açıklamak gerekirse, kendi yatında tatil yapan sıradan bir kişinin fotoğraflarının çekilmesi özel hayatın gizliliğini oluşturabilirken, aynı durumda ünlü bir kişi bakımından bu suç oluşmayabilir. Elbette ki her durum ve fiilin ağırlığı ayrıca değerlendirmeye muhtaç olsa da genel çerçeve bu şekilde çizilebilir.

Ayrıca ifade edilmelidir ki gerek sıradan kişiler gerekse de ünlü kişiler bakımından sosyal medyada, bir röportajda vb. mecralarda kendi rızalarıyla yayınlanan görsel ya da ses kayıtları bu suçu oluşturmaz. Bu halde rıza hukuka aykırılığı ortadan kaldırır. Aynı şekilde kamusal bir alanda yapılan toplantıda, sempozyumda çekilen fotoğraflar bakımından kişinin rızası var kabul edilir.

Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu Oluşturan Örnekler

>Kişilerin çıplak, yarı çıplak fotoğraflarının kaydedilmesi, yayılması,

>Kişilerin cinsel ilişkiye girerken video kaydına alınması,

>Duvarda delik açılarak alt kattaki komşunun yatak odasının izlenmesi,

>Mağaza vitrinine bakarken arkadan yaklaşılarak mağdurenin bacaklarının kaydedilmesi gibi örnekler Yargıtay kararlarınca özel hayatın gizliliğini ihlal kapsamında değerlendirilmiştir.

Sonuç

Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu bakımından fiili özel hayatın gizli kısmına yönelik olmasının yanında mağdurun  konumu, mesleği de suçun oluşması açısından önem arz eder. Günümüzde teknolojinin geldiği nokta göz önüne alınırsa kişilerin internet üzerindeki fotoğraflarının ve videolarının hızlı şekilde yayılması içten bile değildir. Bu bakımdan internetten fotoğraf ve video kaldırma ayrı bir önem kazanmıştır. Ceza hukuku sonuçları bakımından kişilerin hayatında ciddi etkileri olan bir hukuk dalıdır. Sunulmayan, unutulan, gözden kaçırılan bir delil ya da atlanan bir savunma dayanağı davanın seyrini değiştirebilir. Bu kapsamda suç duyurusu akabinde soruşturma ve dava sürecinin, aynı şekilde savunmanın bir ceza avukatı ile yapılması büyük önem arz eder.

Yazıyı Paylaş!

Share on facebook
Share on whatsapp
Share on twitter
Share on email
Share on linkedin